Mantar zehirlenmeleri karaciğer ve böbrek yetmezliğine neden olabilir


Dünyada binlerce çeşit mantar olduğunu belirten uzmanlar bunların yaklaşık 100 tanesinin zehirli olduğuna dikkat çekiyor. Toplumumuzda sıkça mantar tüketildiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, mantar toplama işini sürekli yapanların bile zehirli ve zehirsiz mantarları karıştırabileceğine vurgu yapıyor. Zehirlenme belirtileri görüldüğü anda mutlaka doktora başvurulması gerektiğinin altını çizen Atamer, belirtilerin yalancı bir iyileşme periyodu gösterebileceği ancak karaciğer ve böbrek yetmezliği hatta ölüme neden olabileceği uyarısını yapıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, zehirli mantar tüketilmesi halinde ortaya çıkabilecek sağlık sorunları ve yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.

 

En korkutucusu karaciğer ve böbrek yetmezliğine neden olan mantarlar

Dünyada 10 bin çeşit mantar bulunduğunu hatırlatan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, bunların yaklaşık 100 tanesinin zehirli olduğunu söyledi. Mantarların özellikle yağmurların arttığı dönemlerde çok sık olarak görüldüğünü ve yendiğini belirten Atamer, bununla birlikte zehirlenmelerin de arttığına dikkat çekti.

Mantarın içerdiği zehre göre bulguların ve şikayetlerin değiştiğini ifade eden Atamer, “Mantarların içerisindeki zehre göre bir kısmı mide bağırsak sistemini etkiler. Buna bağlı olarak da bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı görülür. Bir kısmı merkezi sinir sistemini etkiler, halüsinasyonlar, çift görme gibi durumlara neden olur. Bir kısmı da kemik iliğini etkileyerek kansızlığa neden olur. Fakat bizim için en korkutucusu karaciğer üzerinde toksik etkisi olan, karaciğer ve böbrek yetmezliğine neden olan zehir içeren mantarlardır.” dedi.

 

Ağaçta ya da yeşil alanda yetişen mantarın zehirli olmadığı inanışı yanlış

Mantarların görüntüsüne bakarak zehirli veya zehirsiz olduğunu anlamanın mümkün olmadığı vurgusunu yapan Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Özellikle şapkalı mantarlar içerdiği zehir yönünden karaciğer fonksiyonlarını etkileyerek karaciğer yetmezliğine neden olabiliyor. Halk arasındaki yanlış bir inanış da ağaçlarda, yeşillik alanda yetişen mantarların zehirli olmadığı yönünde, ancak böyle bir durum yok. Mantar çeşitlerinden köygöçüren, sinek mantarı ve yalancı dede ismiyle adlandırılan mantarlar oldukça zehirli.” uyarısında bulundu.

 

Bilgili kişiler bile zehirli ve zehirsiz mantarları karıştırabilir

Toplumumuzda sıkça mantar tüketildiğine değinen Atamer, “Tivrit mantarı ve gelincik mantarı toplumumuzda tüketilir, bunların zehirsiz olduğu söylenir. Ancak bu toplanan mantarların içerisine zehirli mantarlar da karışabilir. Bu sebeple mantarları kültür mantarı olarak tüketmek gerekir. Bu işi sürekli yapan kişiler bile zehirli ve zehirsiz mantarları karıştırabilir. Bu konuda hiç bilgisi olmayan kişilerin topladığı mantarlara güvenilmemesi gerekir. Kültür mantarı yani özellikle yemek için üretilen mantarları tüketmemiz en sağlıklı seçenek.” diye konuştu.

 

Belirtilerin kendiliğinden geçmesi aldatıcı olabilir

Zehirli mantarlar tüketildikten ortalama 2-6 saat sonra bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi belirtilerin görülmeye başlanacağını belirten Atamer, “Bir kısım mantar zehirlenmesi bu şekilde gastroenterit tabloyla kendini belli eder ve iyileşir. Bazı durumlarda da, özellikle 6 saatten sonra ortaya çıkan karın ağrısı, kusma ve ishalle seyreden mantar zehirlenmelerinde, klinik şikayetler 12-24 saat içerisinde geçer ve hastalar rahatlar. Ancak bu yalancı bir iyileşme periyodudur. Hastalar doktora gitmez ve tetkikleri yapılmazsa 2-3 gün sonra karaciğer yetmezliği tablosuyla karşılaşabilirler. Akut karaciğer naklini gerektirecek kadar ağır bir durum oluşabilir. En tehlikeli ve en korkulan komplikasyon da budur.” açıklamasını yaptı.

 

Mantar zehirlenmesi ihmal edilmemeli

Mantar tüketildikten sonra bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi şikayetlerin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Bu tür şikayetlerde mutlaka hastaneye gidilmesi gerekir. Doktora mantar yendiği söylenmeli, ayrıca evde kaç kişinin mantar yediği yiyen kişilerde de aynı şikayetler olup olmadığı belirtilmeli. Mantarı yiyen kişilerin mevcut sağlık durumlarının ve tükettikleri mantar miktarının farklı olması zehirlenme belirtilerinde de farklılığa neden olabilir.” dedi.

Mantar zehirlenmesinin ihmale gelmeyen bir durum olduğunu vurgulayan Atamer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Gerçekten ağır seyreden durumlarda karaciğer nakli yapılmazsa ölüm kaçınılmaz olur. Mantarı mümkün olduğunca, saklanma koşullarına uygun satılan, kültür mantarı olarak tüketmeliyiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir